Can, may, might, will, must, shall, should, would, could, ought to, dare, need,uısed to.
SHOULD: Gereklilik, akıl yürütme, beklenti, öneri anlatmak için kullanılır.
You should eat less. They should be sorry. Olumsuz; shouldn’t.
COULD: Rica, olasılık, ve can in past ı olarak karşımıza çıkar. Could you send us your price list? He could study for hours.
DARE: Cesaret, meydan okuma. I dare not do this. How dare you say this?
OUGHT TO: Öneri, beklenti anlatır. We ought to syudy. You ought to go to the dentist.
NEED: İhtiyacı olmak, gereklilik. You need a rest. You need to work. Olumsuzu gerekli olmama durumunu açıklar.
USED TO: Geçmişte yapılmış ama artık yapılmayan işler için kullanılır. I used to smoke. Used you to play football?
BE ABLE TO: Can , mastar veya farklı çekimlerde kullanılırsa yerine kullanılır. They will be able to sing. She was able to speak.
BE GOING TO: Niyet, karar, kaçınılmaz gelecek. I am going to tell the truth. She is going to finish this.
BE TO: Gelecek için plan, görev, yasak, ümit etme. He is to visit us. They are not to make noise.
HAVE TO-HAVE GOT TO: Have; uzun süreli gereklilik, have got to daha az süreli gereklilik. Aynı yerde kullanılamaz mı? Elbette kullanılır. I have to eat less. We don’t have to get up early.
BE SUPPOSED TO: Görev, genel inanış, planlanmış iş, yasak anlatır. They are supposed to study. Youn are not supposed to drive.
HAD BETTER: Özel bir duruma ait öneri, genel durum için should daha iyi olur. You had better drink less.You had better not not make noise.
“Uzun yazma okunmuyor.””Çok konu akılda kalmıyor.” Uyarılarına önem vererek konuyu kesiyorum.
Siz isteyin, istediğinizi; istediğiniz kadar yazayım. Olumsuz ve soru formları örneklerde verilmeye çalışıldı. Ötekileri yardımcısız kullanabilirsiniz.
Oxford University Press.Tepe Yayınları. Kaynak olarak alınmıştır. Yazılar tarafımdan yazılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder